'gidenler, dönmeyenler'




2009 sonu 2010 başı hiç de hoş olmayan durumlara sahne oldu. kara trenin yataklı vagonuna pek kıymetlilerimizi bindirdik, uğurladık. daha önce burada andığımız lhasa de sela vücudundaki tuhaflıkların, vic chessnut amerikan sağlık sistemindeki tuhaflık denemeyecek acımasızlıkların; express'in alt başlığı 'enternasyonal şalala'ya ilham olmuş mano solo ise erken yaşlardaki şırınga merakından kendine miras kalmış aidsin peşine takıldı; göçüp gittiler.

sırasıyla, yağmurlu tarafından bir 'de cara a la pared', 'implosive' bir 'coward', sonra da 'la barre est dure' dinlesek mi? bi' batıp çıksak mı?

zira, tutup da yemekli'de bir araya gelseler tüm yolculuğu bir şölene döndürürler, hem kendileri, hem bizim için...