başka seçeneği olmadığı için hep aynı dünyanın üzerinde ışıldayan güneş


Birkaç haftadır süregelen "şehirdeki kelebek bolluğu" durumunu bahane ederek birdenbire "değinilmeyene değinme" cesareti gösteriyor şu kulunuz sevgili kulak maması reseptörleri. İlim insanlarının 4-5 senelik döngüler halinde oldukça olağan gördükleri bu kelebek nüfusundaki patlama, insanın kitaplıklardan birinin çok uzunca bir zamandır el atılmamış bir rafına uzanması ve akabinde o karanlık delikten birden çıkıp uçan bir büyük kelebek ile son raddesine ulaştı.

Murphy bir türlü elini kurtaramıyordu. Her an ev sahibesinin ya da başka bir kiracının merdivende, ürkütücü adımlarını duymayı bekliyordu. Telefonun sakince uluması onunla alay ediyordu sanki. Sonunda bir elini kurtardı ve alıcıyı yakaladı, yere fırlatacağına şaşkınlıkla kulağına götürdü.
"Tanrı cezanı versin," dedi.
"Veriyor" diye yanıtladı Celia.


Takdir edersiniz, bu satırların yazarı için bir kitaplık rafından çıkıp doğruca hoperlörlerin üzerine konuveren kocaman bir kelebek, o mesafeyi kat ederken çırptığı kanat sayısının bilmem-umursamam-kaç katı koridorlara çıkan kapılar açıverdi. Belki de bu ahmakça yanılsama ona "şu ana kadar yazıl(a)mamış"ı yazdırdı.

Ay, çarpıcı bir rastlantıyla hem dolunay biçimini almış, hem de yörüngesinde yeryüzüne en yakın noktasına ulaşarak, dört yıldan bu yana ilk kez, dünyaya 47.000 km. daha yaklaşmıştı. Olağanüstü gelgitler bekleniyordu. Lakin Londra Liman yetkilileri sakindiler.

Hemen hemen her şeyin Samuel Beckett'in tasvir ettiği gibi vücut bulduğu 2001 senesinde, birçoklarına göre şaşırtıcı derecede çığır açan bir önceki kayıt Kid A'den arta kalanlardan oluştuğu söylenen Amnesiac kütüphanelerdeki yerini aldı. Grubun birçoklarının kulağına göre yaptığı o keskin U dönüşü, yorulabilecek hemen herşeye yoruldu bugüne kadar. O zaman da hissimiz aynı idi, hala aynı : U dönüşünden ziyade bir "O" çizmek gibi, anlatılmak istenenin "sadece batıya gidersen, çok yol aldığını sanır ama başladığın yere varırsın" hesabından ibaret olduğu fikrimiz baki. Grubun başatlarının 1990'ların sonunda meşhur W.A.R.P. tayfasının (Autechre başta olmak üzere Squarepusher, Plaid, Boards Of Canada, yer yer Future Sound Of London, vb.) etkisinde ne kadar kaldıkları aşikarken, kırılan bu dümenin şaşırtıcı olması sadece muhafazakarlığa delalet.

Ne yazık ki öykümüzün "Murphy'nin Usu" diye adlandıracağımız şeyi tanımlayacak yerine gelmiş bulunuyoruz. Tanrıya şükür bu aleti gerçekte olduğu biçimde ele alacak değiliz, oldukça yersiz ve gereksiz bir tutum olurdu bu. Yalnızca Murphy'nin usunu duyumsayışı ve tasarlayışı üzerinde yoğunlaşacağız. Her şeyin ötesinde, Murphy'nin usu, bütün bu bilgilerin kaynağı durumunda. Şu geldiğimiz noktada, usuna ayrılan kısa bölüm, daha fazla özür göstermek zorunluluğundan kurtaracak bizi.


Kelebeklerin geri geri de uçabilen yegane mahlukat olduklarını garip bir kahvaltı sofrasında duymamız bile şu anda okuduğunuz satırlar yazılırken "Like Spinning Plates" titreyen hoperlördeki yerini olanca sakinliğince koruyan kahverengi kelebek kadar şaşırtmamıştı. Takdir edersiniz, bu satırların yazarı için bir kitaplık rafından çıkıp doğruca hoperlörlerin üzerine konuveren kocaman bir kelebekten daha heyecan verici olan tek şey o kelebeğin hoperlöre konduğu gibi kalakalmasıdır. Bu albümü 2001 yılından beri her duyuşumuzda bizim de kalakaldığımız gibi. Aynı.

Aynı ikindinin ilerleyen saatlerinde, sallanan iskemlesinde geçen nice verimsiz saat sonunda, tam Celia öyküsünü anlatmaya koyulduğunda, MRSM birden müziği, müziği, MÜZİĞİ imlemeye başladı. Dost bestecinin izniyle, üçlü, beşli, yedili, ve dokuzlu ya da kağıda geçirilmiş başka bir feryat biçimindeydi. Murphy bunu hayırlı bir haber olarak yorumladı, çünkü yüreklendirilmeye öylesine gereksinme duyuordu ki.

Alıntılar : Samuel Beckett, Murphy
Murphy/Les Editions de Minuit, 1965 (Fr.)
Murphy/Picador, 1982 (İng.)
Murphy, 1994 (Tr.) (Ayrıntı Yayınları)