aralık ya da ara'lık


Karenin sol alt köşesinde. Ona göre sağ üst. Aralık, köşeden diğerine üç metre, üç adım, üç saniye. Kendine verdiği sozleri yerine getirmeyen bir yirmibeş bu ara'lık. Sızı veren koku buralarda bi yerde, ama bulamıyor. Aklındakini konuşmuyor, konuştuğu aklından geçmiyor. Ölen akasya ağaçlarının kaçıncı mezar ziyaretindeki, kaçıncı kaçma teşebbüsünün veya uzun cümlelerin kafa karıştırıcılığının vazgeçilen hikayesi bu, hatırlamıyorum. Emniyet kemerini takınca, istemsiz dönüp bakan şoförün aklına gelen ilk şey neden güven? Peki ya kulağa fısıldanmış üç santimetre kalınlığındaki kitabın, altı çizili sessiz bir cümlesini, uykudan once kim seçip hatırlatıyor?