ecinni

Merak ve tutkudan kovalamasına rağmen asla görünmemişti şu ana kadar. Öyle hallere düşmüştü ki, "görünemem" lafını, "görünmemeliyim" anlamında mı, yoksa "yetim yok" anlamında mı kullandığını artık o da karıştırır olmuştu. Görünse (bir kez daha) alevlerle kovalanacağını biliyordu ya, yine de çadırın uzağından geçerken bir anlık parlayan iki göz ile fark edilen bir tilki gibi etrafta dolanmaya devam ediyordu. Ta ki... Bir an, kalbini sıkıştıracak kadar korktuğu alevlerin aslında derisini yakmadığını hissetti. Korkusu, bir iki yutkunmayla, mideye de değil, bağırsağa kadar inecekmiş gibi oldu. Bu bağırsağı hatırladığını fark etti. Kaşlarını çatarak yavaşça tekrar çadıra doğru çevirdi gözlerini. Hikayeyi başa aldı: Merak ve tutkudan kovalamasına rağmen asla görünmemişti. Şu ana kadar.