"My Country" is a "Prison" for "Eleven Years"

Bir zamanlar ülkenin birinde bir başbakan, ülkesinde çıkan olaylar nedeniyle elinden geleni ardına tomadıktan sonra taktik değiştirmeye, ali cengiz oyunları tertiplemeye başlar. "İnsanların anlayacağı dilden", güya tatlı bir dile geçiş yapan başbakan, kendisiyle görüşmeye gelen gençleri makamında kabul eder. Ama gençler o bildiklerinden değildir:


-          - Hoş geldiniz gençler. Traşınız ne model olsun?
-          - “New Model Army” lütfen.
-          - Çok iyi seçim! Ben de çok beğeniyorum kerataları. Oluşturmak için bayağı uğraştık ama değdi doğrusu.
-          -Ya! Mesela “Poison Street” çok iyi değil mi?
-          -Gerçekten öyle. Zehre buladılar sokakları aslanlar. Ama biz de hiçbir masraftan kaçmıyoruz onlar için. Stoklarımız gaz dolu.
-          - Hepsi birer “Deadeye” maşallah! Can almada, kör etmede üstlerine yok.
-          -Gözlerinizden öpüyorum hepinizi gençler.
-          -Allahtan “White Coats” giyen bazı helal süt emmiş insanlar var. Zehirlenenlerin, yaralananların birçoğu onların ilk müdahalesiyle kurtuldu, değil mi?
-         - Soracağım onlara. Bakanıma talimat verdim. İcaplarına bakacağım.
-          -Siz de görünseniz onlardan birine iyi olur.
-          -Benim arkamda millet var. Onlar bana yeter.
-          -Böyle yaparak “Western Dream” durumlarını tehlikeye atmıyor musunuz?
-          -Ben tanımıyorum onları artık. Dünya bize hayran. Onlar düşünsün.
-          -Peki “51st State”?
-          -O biz değiliz. “Küçük Amerika” da eskilerde kaldı. Ama ben yine de dinlesem dinlesem  sadece Obama’yı dinlerim.
-          -Sokağı dinleseniz daha iyi olur.
-          -Bu sesler de ne böyle?
-          -“Grandmother’s Footsteps”
-          -Ne! Onlar da mı?
-          -Evet. Hem de ellerinde tavalar tencereler. Sapanları olan bile var.
-          -“Vegabonds”!!
-          -?!#?!!
-          -Pardon. Çapulcular!!!
-          -Bir an aynı dili konuşuyoruz sanmıştık.
-          -Merak etmeyin konuşacağız.
-          -O zaman “Here Comes the War”.