e.'nin çellist arkadaşı n., brahms'ın piyano viyolonsel sonatının yalnızca ilk bölümünü sevdiğimi söylediğimde hakaretamiz davranmıştı: "onu sevmek kolay; herkes sever oryantal ezgileri!"
bu blogu takip edenler biliyorlar, hakikatten doğu ezgilerinden kimilerine karşı zaafım var. brahms'ınki pek de doğu ezgisi sayılmaz a; olsun..
e. ve n.'nin geçen aralık sonunda verdikleri konserde icra ettikleri bir parçaya daha vuruldum: barselonalı gaspar cassado'nun requiebros'una. bu defa neyse ki n. pek sesini çıkarmadı.
munis görünümlü bu çellist, 1900'den bir kaç yıl önce doğup, 1966'da göçmüş. görünüşüne bakmamalı: requiebros'dan anlaşılan o ki tutkulu, neşeli, kimi zaman şımarık bir adam. şımarıktan kastım çok kötü bir şey de değil aslında: hani şu gerine gerine yürüme vardır ya, vücudun üst kısmı geride, burun havada, bacaklar gerilmiş.. öyle bir şey.. 'asil' sıfatını sevmem ama, asaletle derin hissiyatı tuhaf bir oranda karmış bir adamla karşı karşıyayız.
ispanyol müziği deyince kulağımıza ilk çalınan tonların üzerine inşa edilmiş bir parça bu.. dinliyorum bir yandan yazarken; parça eni konu iyi: şu rubatolara, nüanslara bakınız!
trt'deki yahut radyodtü'deki pazar programlarına mı benzedi be yoksa? şu seslerinden memur ve chp'li oldukları anlaşılan adamların ve kadınların selis türkçeleriyle klasik batı müziğini açıkladıkları programlara mı? amman tanrı esirgesin!