esbjörn'den post mortem: leucocyte

merhumun son kayıtları, arada bir meylettiği elektrikli nağmeleri de içeriyor...

carton-front


'gani gani rahmet' dilenir ya, artık bizim lügatımızdaki karşılığı neyse...

Akşam yemeği hazırlanırken içilen şarabın başkalığı.

Madem Jazz'ın minimal ve sakin olanını seviyoruz, madem french touch akımı bizi bizden alıyor taa başından beri...İşte o akımın başı sayabileceğimiz bi ismin Serge Gainsbourg'un kıyıda köşede kalmış jazz kayıtları ile karşı karşıyasınız mamacılar. Albüm, Serge abimiz ve ufak bi jazz grubu tarafından 60'ların sonları ila 70'lerin başlarında kaydedilmiş eserlerin bir toplaması niteliğinde.

Bazı insanlar vardır , aç karnına yemek hazırlanırken içilen şarabın kişiye ayrı bir katkı sağladığını düşünür. İçki dediğin , şarap dediğin kesinlikle yemek hazırlanırken içilmeye başlanır. Şarabı yemekle beraber içmek ona sakil bir meşrubat havası verir. Halbuki ocak, tezgah ve lavabo başında kah havuç rendelerken , kah çorba karıştırırken içilen şarap her zaman makbuldür. Bir evde şarap , akşam aç karnına içilmeye başlanıyorsa bilin ki o evde kısık sesle yapılan düzgün diksiyonlu "elegan" espirilerin , sanat eleştirilerinin vakti gelmiş demektir.

Bu albümü soğuk bir kış akşamı sıcak bir mutfakta yemeği hazırlama esnasında, bir yandan da mutfağa girer girmez açtığı kırmızı şarabını yudumlayan tüm dünya hanımlarına hediye ediyoruz.
Serge Gainsbourg geliyor , Du Jazz Dans Le Ravin diyor.

folder