"kendinde şey"

iyi müzik, "kendinde şey"e bakacağımız küçük yarığı, yani o yarım deliği, açmakta benzersiz katkılarda bulunabilir.





arovane geliyor, the storm'u usulca bırakıp gidiyor.

“perhaps, perhaps, perhaps”

bugün pek de iyi bilmediğimiz bir dilde yazılmış bir metni oyluyoruz. konuştuk her masada olur olmaz, yorgun düştük anlamaya çalışmaktan ve bittabi taraf olmaktan. maruz kaldığımız tuhaflığı çok kabaca şöyle örneklemek istiyorum: aynı şeyi düşünen ve aynı şeyi isteyen 3 gençten biri tüm iyimserliğiyle “evet” dedi, diğeri tüm güvensizliğiyle “hayır” dedi, beriki de tüm samimiyetiyle “boykot” dedi. referandum sorusunu nasıl sorduğumuz cevabımızı etkiliyor ama 12 eylül anayasasını istemeyişimizi değiştirmiyor. tüm bunların üstüne aklıma kurt tucholsky’nin meşhur sorusu geliyor: “hiç yarım delik olur mu?” pazar gününe yaraşır neşesiyle cake’ten geliyor cevabı: “perhaps, perhaps, perhaps”.

umutlu pazarlar!