sızıntılı günler, ya da wikilynch...

wikileaks'ten sızanlar sizi ne kadar ilgilendiriyor, bilmem. beni çok da sarmadı, sarsmadı. ne ki aynı günün (29 kasım 2010) the guardian'ında bu şaaşaalı haberlerin hemen arkasındaki sayfada kulaklarımıza layık başka bir sızıntı haberi de vardı, kaçırmayalım dedim.

(bu arada, adı anılınca dahi tüm türkiyeninaydınlıkyüzü taifesinin tüylerini diken diken eden sızıntı, o berbat türkiyecemaatneşriyatıefsanesi konotasyonundan sıyrılırsa, ne güzel sözcük, değil mi? sıyrılmasa da güzel.. amaan, neyse.. siyasetten mi konuşacağız, müzikten mi...)




tekinsiz filmlerin -ve elbet o tekinsiz filmlerdeki tekinsiz seslerin- yönetmeni david lynch, uzun süredir bir köşede kurduğu stüdyosunda tuhaf işlerin peşindeymiş. bu tuhaf işlerden ikisini de iTunes üzerinden dünyanın tüm garabetinin içine sızdırıvermiş.

good day today, tam da lynch mahlukundan beklenebilecek olandan çok daha hazmedilebilir olmasıyla şaşırtıcı. eh, senelerdir huzur bulmayan, sağolsun bize de buldurmayan adamcağızın neşeli bir kafaya ihtiyacı var arada, değil mi?





"bu mudur yani?! olmadı!" diyenlere ikinci single'ı öneriyoruz hemen. I know'un atmosferi bizi tanıdık bulanık sularda boğulmaya davet ediyor hemen ilk titreşimden itibaren.

fena başlangıç değil, hani... karanlığın içine doğru atacağınız adımları temkinle takip ediyoruz, bay lynch. tedirginlikle süslü hürmetlerimizi kabul buyrun. (şu transandantal meditasyon mevzuunu da fazla kurcalamayın isterseniz: zira dünyanın ışıktan çok karanlığa, kurtulmaktan çok yıkıma ihtiyacı var. ve siz ikincilerde çok daha iyisiniz. )