Şef:
sputnick
on 15 Mart 2009
/
Comments: (0)
hayvanlar alemi, tanıdığım iki tanesi sükut müptelası dört arkadaşın tuhaf rüyalarından oluşuyor.
gonca bıyıka
Şef:
sputnick
/
Comments: (0)
mi nina lola, "mi ninya lola" diye okunuyor. n'nin üzerinde bir tilda işareti (~) var, çünkü... ne demek peki? bilmiyorum. internetten bakasım da yok açıkçası.. isteyen baksın. mallorka'dan seslenen "çukulata renkli" bu müthiş kadın "kadife" sesiyle ne söylese dinlenir. anlam peşinde koşacak değiliz.
"ruhumuzun mührünü kıran kadınlar" serisine mi dönüştürsek yahu şu "yıkıcılıkta sınır tanımayan kadınlar" serimizin adını?
"ruhumuzun mührünü kıran kadınlar" serisine mi dönüştürsek yahu şu "yıkıcılıkta sınır tanımayan kadınlar" serimizin adını?
peyk
Şef:
sputnick
/
Comments: (2)
peyk, 'uydu' demekmiş. peki neyin uydusu? ilk şarkıdan itibaren vokalde bono havası seziliyor, değil mi? ama o riyakar pezewengle alakaları yok peykçilerin. uzun zamandır hafif ateşte piştiği belli, helmelenmiş, yoğun, oturmuş bir karakter var sözlerde, müziklerde.. bir buçuk iki senedir ara ara dinliyorum (ki bu, albümün benim bünyem tarafından 'iyi albüm' kategorisine yerleştirilmiş olduğu anlamına geliyor), seviyorum billahi..
"ben bu aşkın ızdırabını..." küfründen tutun, "düşünme, kaybolursun" nasihatine dek; bunalımının lüzumundan fazla uzun sürdüğünü düşünsek de bir biçimde hayranlık duyduğumuz, uzaktan uzaktan sevdiğimiz bir arkadaş gibi, peyk.
"ben bu aşkın ızdırabını..." küfründen tutun, "düşünme, kaybolursun" nasihatine dek; bunalımının lüzumundan fazla uzun sürdüğünü düşünsek de bir biçimde hayranlık duyduğumuz, uzaktan uzaktan sevdiğimiz bir arkadaş gibi, peyk.