kültür, dil, sanat, çeviri?



hepimizin vardır "ne dediğini anlasaydım, keşke!"  diye içlendiğimiz sanat ürünleri. peki çeviri doyurur mu? çoğu zaman hayır. dilimiz, görsel ve düşünsel algılarımız, içinde bulunduğumuz topluma göre şekilleniyorsa, içinde bulunmadığımız bir toplumun kültür ürünlerinden doyumumuzu tepe noktasında almamız ancak "daha fazla fikir edinme" ile -belki- mümkün olabilir.  neyse, pek "bilmiş" konuştum.

12 yaşımda annemin cd'lerinin arasında bulduğum ok computer albümünü dinlerken "radiohead'in ne dediğini anlasaydım keşke" dedim. o yaşlarda kulağıma aşağıdaki parçalardan da bir avuç bal çalınsa... belki, kim bilir o gazla, "wüi japğan lö fığanse avek pil u fas."*tan çok daha fazlasını öğrenirdim.

artık "ne dediğini anlasaydım, keşke." yerine "ne anlattığını hissetseydim, keşke."

 *Oui, j'apprends le français avec Pile ou Face. (evet, pile ou face ile fransızca öğreniyorum.)

Fransızca






Fransız'dan İspanyolca



İspanyol'dan Portekizce



Portekizce


Boşnakça



Wolof dili


uzar gider...

lilo