bizden önce varolan yaralarımız









erkan oğur'dan ve alp ersönmez'den ayrı ayrı bahsettiğimiz vaki, şu naçiz sahifelerde. ikisinin bir araya geldikleri, bir de üstüne genco arı'nın nefaset timsali parmak hareketlerini ödünç aldıkları şu ezgi günlerdir çalıyor da çalıyor. alp bey'in 'yazısız' adlı albümünden geliyor: 'burada yaralı biri var'

yer, gök





Bir an için Rushdie'nin kalemini, romanın harikulade ismini, romanlardan yapılan filmleri, filmlerden yayılan film müziklerini, kulakları ruhlarına gözlerinden daha yakın olanların nezdinde bu müziklerin gittikçe filmleri silmesini, bazı işlerin hayatın bizatihi kendisine soundtrack olduğunun söylenmesinin üzerinden binlerce gün geçmesini, bazılarının bekaretlerini kulaklarından acıya acıya kaybetmelerini filan unutalım... Hatta bir an için bu satırların ağdalı ergenliğini de görmezden gelelim.

Bir an için U2'nun ne kadar antipatik bir varoluşu simgelediğini de unutmayı deneyelim. Olmaz mı?

Ezcümle, ne demişti Dosto Baba dehşetengiz uzun, kısa öyküsü "Beyaz Geceler"de: "Tanrım, bir anlık mutluluk! Ama bir ömür boyu sürecek gerçek mutluluk!... Yoksa ömrü boyunca, yalnızca bir an için, onun kalbine yakın olmak için mi yaratılmıştı?"