individual üzerine çeşitlemeler ve björk'ün death yorumu

doğmamakta ısrar eden günün köründe, çamur içindeki paçalarıyla sümerbank mamülü gri pantolonlarımızla, ve pek tabii ki o pantolonların kritik bir yerinde barındırdığımız bezlerin etkisiyle coşmuş hormonlarımızla okula giden otobüste karamsarlaşan zamanlar.. metal, ama özellikle death metal beni hep o zamanlara çağırıyor.. bir çok okurumuz hak verecektir: death'in yeri ayrı.. ritmik ve melodik yapısıyla, inceliğiyle.. ne bileyim, ayrı işte. nasıl bir albüm ismidir yahu o: individual thought patterns!

'individual' kelimesi, bireysel diye çevrildiğinden midir, özel, öznel, 'personal' olana işaret etse de aslında daha ontolojik bir anlamı var: individum, çaktınız köfteyi, bölünemeyen anlamına geliyor. taa antik yunan atomcularından, herhalde demokritos'tan, yahut empedokles'ten beridir -zaman ne çabuk geçiyor: 2500 yıl göz açıp kapayana dek geçmiş- "bölelim, bölelim ama, sonunda daha fazla bölünemeyecek bir yapıtaşına ulaşacaz s.ke s.ke" fikri yaygın. eh, bu atomculuğu alır topluma uygularsanız da karşınıza atom yerine birey çıkıyor, nedense.. bence bir kaç adım daha atılabilir. aynı bireyin (yani aynı birey sanılan fikirler ve hissiyatlar toplaşmasının) aslında bölünebildiğini kabul etmek lazım artık. yani, atomcuları heraklitos'la paslaştıracağız bu dar alanda kaçınılmaz olarak..

içinde birden fazla divide barındırdığına emin olduğumuz bir tuhaf kadının, muhtemelen death'ten ilhamla nakşettiği bir parçayı görüşlerinize sunmaktı aslında amacım: nerelerden dolaştım gereksizcesine, değil mi?

nattura3001


björk'den geliyor: nattura.

bjork_nattura_lewis_org_5516361

(björk yengenin natural bir pozunu koymasam çatlardım -"björk yenge" mevzuunu bilahare aktaracağım)

bjork-thom-yorke1

arkadaki inlemeler de başka bir kıymetli şizo olan thom yorke'dan. şimdi, sizce bu bireyler bölünemez mi? kendiliğinden çok parçalılar zaten bence!