alfaları rasta yapalım

horace_andy_alpha
Mevzunun kalbi olan Kingston Town/Jamaika doğumlu Horace Andy, esasında 1972 senesinde basılan Skylarking plağından beri işin içinde olmasına rağmen ana akım ilgiyi ve takdiri 90'larda Massive Attack ile kaydettiği bir dizi albümle yakaladı. Trip Hop içine tavuğa köri gibi gelen Horace'ın reggae sosu o kadar ilgi gördü ki, yeni yetme vefakat ziyadesiyle gelecek vaadeden oluşum Alpha'da ustayla bir uzunçalar kaydetmekte sakınca görmedi. Horace Andy'nin 2010 senesinde raflarda olması öngörülen yeni Massive Attack kaydında da mühim rol üstleneceği söylenedursun, abinin biraz daha "özgür" takılabildiği, istediğini biraz daha ticari başarı kaygısı gözetmeksizin yapabildiği bir kayıtla karşı karşıyayız sevgili mamacillolar.

Hani son günlerde web'de dönen Myspace ve LastFM sitelerine erişimin, internet erişiminin neredeyse tüm ülkede beceriksiz bir tekelin elinde olduğu bir üçüncü dünya ülkesinden beklenebilecek şekilde yasaklanmasına istinaden dönen tartışmaları bahane edip, yaklaşık 10-15 senedir tartışılagelen "dijital ortamda müziğin paylaşımı ve telif hakları" konusuna istemeden de olsa bulaşıyor ve hazır laf Jamaika'dan açılmışken, Jamaikalı bir plak yapımcısı olan Dermott Hussey'in seneler seneler evvelki duruşuna saygı duruşu ile karşılık veriyoruz : "Bir şarkının telif hakkına sahip olabilirsiniz ama bir ritminkine sahip olamazsınız..."
Hepimizin aklına "vücuduma sahip olabilirsin ama ruhuma asla" klişesi geldi değil mi? Kesinlike doğru yerdesiniz.

harbici fikirler'den harbici 'cover'lar

tru-thoughts-covers


işte, cover hususundaki naçiz fikrimizi doğrulayan bir albüm. TruThoughts ailesinin birbirinden şahane üyeleri geliyor, ailenin büyüklerinden quantic portishead'den, hüzünlü kızkardeş kylie auldist jeff buckley'den, ablası lizzy parks frank sinatra'dan, dahası alice russell white stripes'dan apartıyor; yeniden yapıyor: önce roll'llama, sonra funk'lama. her biri birbirinden neşeli yorumlarda oturduğumuz odanın dışına, hafif hafif salınmadan eni konu kudurmaya vecdeyleyeceğimiz dans pistine doğru püskürtülüyoruz.

eh, kapak da harika!

"ne aile be! breh breh!" demekten, bir gün onların evine evlatlık yahut yanaşma olma hayali kurmaktan başka bir şey kalmıyor, yapacak..