beş yıl geçti ama sanki daha dün gibi

5years

Dubstep 2000lerin başlarında UK Garage içinden süzülüp kendine yeni bir janr olarak yol açtığında, bu kadar büyüyeceğini kimse tahmin etmiyordu.İlk yapılan FWD>> partisine katılımın 7-8 kişi olduğu düşünüldüğünde, o partinin katılımcılarına, 2000lerin sonlarına gelindiğinde dubstep poptan hiphopa ordan technoya bir çok müzisyeni etkileyecek denilse gülerlerdi kesin.Ama olan oldu 4x4luk 140 bpmde seyreden wobble bass yüklü bu müzik tabir-i caizse yeraltını fethetti.
Bundan beş sene önce Hyperdub plak şirketini kuran Steve Goodman aka Kode9'ın amacı onla bunla uğraşmadan kendi şarkılaını özgürce plağa basmaktı, ama işler öyle gelişmedi, şirket büyüdükçe büyüdü ve janra yön veren isimlerden biri oldu.
Burial, The Bug, LV, Quarta 330, Zomby, Ikonika hepsi Hyperdubtan çıakrdıkları plaklarla isimlerini duyurdu (The Bug'ı ayrı tutabiliriz burada).Beş sene geçti Steve Goodman geriye dönüp baktığında yaptıklarından oldukça memnun olmalı ki, bize Five Years of Hyperdub toplamasını hediye etti.Dubstep'in önemli isimlerinden 32 şarkının yer aldığı bu toplamada ikinci CD geçmişin özeti, ilk CD ise geleceğe yön verir mahiyette.
Kulaklarınızın pasını silmek için, dubstepe ısınmak için gerçek bir mama kıvamında sizleri yorumlarda bekliyor.

acı şeker

loveisnotpop


60ların bublegum poplarından kulaklarımızın aşina olduğu, birazda acı şeker kıvamında bir ses bize hikayelerini anlatıyor.İsveçten gelen bu sesi dinlememek olmaz.

İlk çıkardığı self-titled albümüyle (İsveçte çıkan Look!It's El Perro Del Mar ve El Perro Del Mar, bir şarkı dışında teknik olarak aynı albüm) bize kendini tanıtan bayan Sarah, bildik twee yapıyordu; şaşırtmadı şarkıları ama özellikle God Knows ile sevdirdi kendisini.Sonraki albümü, From The Valley to the Stars iyiydi, ama ilk albümün o büyüleyici havası yoktu onda.
Bu yeni mini albümünde ise prodüktör koltuğunda oturan Rasmus Hägg'ın etkisiyle elektronik cenahla bir kaynaşma söz konusu, ama bu müziğin hala twee olduğu gerçeğini değiştirmez.Aslında bu albümü daha düzgün bir biçimde tanımlamak gerekirse, ilk albüm bir rüya ise, bu albümde uyandıktan sonraki pazar sabahı mahmurluğu, bir önceki geceden arda kalanları banyoda yüze suyu çarparken hatırlama ve bi sigara yakma...