köklerin olgunluğu


Doğuşu Tariq "Black Thought" Trotter tarafından 1987 yılında vuku bulan hip hop kolektifi The Roots, kuruluşundan bu yana canlı enstrümanlarla jazzy bir groove içerisinde hip hop icra etmeye ve bunu yaparken de (olabildiğince) yeraltında kalarak ana akımı da yönlendirmeye devam ediyor. Yaygın repütasyonu 2002 yılından bu yana birçok filme de ses olmuş harikulade "The Seed 2.0" parçası ile gören topluluk, 2010 yılını yavaştan kapamaya meylettiğimiz şu aylarda How I Got Over ile öncelikle Kuzey Amerika'ya ardından okyanusun öbür yanına selamı çakıyor.

Hip Hop'un son zamanlarda her duyuşta şaşırtan interdisipliner gelişimi, sadece türler arasında basit bir dirsek teması niteliğindeki enstrüman seçimleriyle ve/veya sample'larla ibaret kalmıyor kuşkusuz. The Roots'un artık iyiden iyiye olgunlaşmış, mağrur groove'u, davulun zil tınısından tutun prodüksiyonun son aşaması mastering kısmında gerçekleşen ve kaydın genel ses rengini belirleyen son ekolayzır dokunuşlarına kadar her şeye sirayet etmiş. Hani soğuk oda veya salonlardaki estetik bilgisayarlar, kablolar ve pikaplardan ziyade, baslı davullu üflemeli ahşap sıcaklığında stüdyoların kayıt odalarındaki halılara basa basa albümün kaydedildiği belli. Hüzün, o sıcak ışıklı ahşap kayıt odalarındaki halıya nasıl hip hop ile bırakılır dersini The Roots'tan alın...Evet, tabi ki seçmeli.