aşk


Kieran Hebden, çok daha aşina olduğumuz ismi ile Four Tet, 2010'u hepimizden daha güzel karşıladı ve yepyeni uzunçaları There Is Love In You 'yu (manidar isimmiş) bizlere armağan etti. 1999 senesindeki debutu Dialog ile (hepsi manidarmış yahu) kolları sıvayan ve o tarihten beri yakamızı bırakmayan Hebden, kanımızca yaptığı en "olgun" en dört başı mağrur kaydı ile karşımızda bu sefer. Hani bir müzisyen mülakatı klişesi vardır ya "içime en çok sinen, en iyi albümüm son albümümdür" diye; işte o klişe resmen There Is Love In You'da vücut bulmuş desek yeridir güzide mamacılar. Son zamanlarda kıymetlinin haspihal içerisinde bulunduğu Burial gibi karanlık aksakçılar, Monolake gibi minimal techno ustaları kendisine oyun alanını epeyce genişletme fikrini vermiş, sonuçta ortaya 12 futbol sahası büyüklüğünde bir kompozisyon çıkmış. Hani neredeyse albümün tamamına yayılan o "alt metni okuma" heyecanı , o kadar kendiliğinden, o kadar akışkan bir rahatlık içerisinde ki, yapabileceğimiz en iyi şey, bitince yeniden başlatmak oluyor. Sonra yeniden.

'gidenler, dönmeyenler'




2009 sonu 2010 başı hiç de hoş olmayan durumlara sahne oldu. kara trenin yataklı vagonuna pek kıymetlilerimizi bindirdik, uğurladık. daha önce burada andığımız lhasa de sela vücudundaki tuhaflıkların, vic chessnut amerikan sağlık sistemindeki tuhaflık denemeyecek acımasızlıkların; express'in alt başlığı 'enternasyonal şalala'ya ilham olmuş mano solo ise erken yaşlardaki şırınga merakından kendine miras kalmış aidsin peşine takıldı; göçüp gittiler.

sırasıyla, yağmurlu tarafından bir 'de cara a la pared', 'implosive' bir 'coward', sonra da 'la barre est dure' dinlesek mi? bi' batıp çıksak mı?

zira, tutup da yemekli'de bir araya gelseler tüm yolculuğu bir şölene döndürürler, hem kendileri, hem bizim için...

bira göbek yapmıyormuş


XX. asrın içi en çok boşaltılmış kavramlarından biri rock'n'roll. Them Crooked Vultures ise rock'n'roll'un bizce 2000'lerde Birleşik Amerika menşeili "kurtarıcı"larından biri liderliğinde, çoğumuzun Queens Of The Stone Age'den hatırladığımız, "sokak birası arkadaşı" kılıklı Josh Homme'un, ünleri birbirlerinden merdane iki elemanı da alarak (bas gitarda Led Zeppelin'den John Paul Jones, davulda Nirvana'dan Dave Grohl) kurduğu bir topluluk. 2009 senesinin sonlarına doğru bastıkları kendi adlarını taşıyan plakları ile hatırı sayılır bir ses getirdiler.

Tabi bu tip "supergroup" denemelerinin ses getirmesi, merak uyandırması gayet tahmin edilebilir; ummadık taşsız hadiseler. Son kertede, anlatacağı hikayeyi çoktan anlatıp bitirmiş, bizatihi "söyleyecek başka şeyi kalmamış olması durumu"nun bile endüstri tarafından sonuna kadar kullanıldığı bir sahne distortion ihtivalı rock müzik sahnesi. Bu "durum"dan nasibini çoktan alan emektar zeplin John Paul Jones ve en janjanlı Nirvana'cı Dave Grohl'dan fazla da bir beklentimiz yoktu ama sırf Josh Homme'un yenilikçi prodüksiyon fikirleri ve çekici vokali için kulak kabartıyoruz Them Crooked Vultures'a. Bakalım yine bi birayı kendisi açıp elimize verirken "naber abi" diyecek mi?

daha iyi hissediyor musunuz?






2004 yılındaki debutları Coming On Strong'da yer alan dehşetengiz Playboy parçasına ertesi sene Future Sounds Of Jazz toplamalarında rastlayıp titrediğimiz İngiliz electro topluluğu Hot Chip 'in yepyeni kaydı "One Life Stand" raflardan evvel (alışık olduğunuz üzere) mama'da.

Electro sahnesinde bilhassa Alexis Taylor ve Joe Goddard'ın (güzel soyad) vokalleriyle muadillerinden ayrışan Hot Chip, özellikle İngiltere'de oldukça popülerleşerek bize kendilerince bir 2000'ler masalı sunmaya devam ediyor. Birçoklarının Pet Shop Boys'un tahtını uygun gördükleri (Pet Shop Boys'a beslenilen nefret üzerine yazı yazalım!) Hot Chip umarız o saçmasapan yollara dümeni kırmadan, ama suya sabuna da dokunmadan bildiği yolda bize beyaz odalarda steril electro pop soundları sunmaya devam eder. Bilhassa da yenilikçi vokal teknikleriyle (I Feel Better'daki vokalle daha iyi hissetmemek ne mümkün yahu?) zihnimizi açar da açar.

Ha illa bi tahta oturması gerekiyorsa zorlanarak "Zoot Woman'la aranız iyiyse, yanına Hot Chip'i de oturtabilirsiniz" diyelim, I Feel Better'a bir kez daha dikizlenelim.

fabrica

Salt bir icra merkezi olmaktan çıkıp uzun müddettir modern elektronik müziğe yön veren Londra'nın önde gelen kulüplerinden Fabric'in belli başlı DJ'ler ile iki ayrı isim altında (Fabric ve FabricLive) Kasım 2001'den beri yayınladığı toplama serisinin son halkası D-Bridge ve Instra:Mental işbirliği ile 2010'un Şubat'ında raflara sürülmeden evvel mamacılar için kulakmaması'nda.

Her iki serinin de ekseriyetle techno, house, electronica ve tech-house janrlarını kapsaması, diğer üniteleri de işlemediği manasına gelmiyor. Yeri geliyor The Herbaliser hip hop, rap ve abstract'in en sıcak "brit" örneklerini veriyor; yeri geliyor sihirli rockçu Adam Freeland 10 adımda bigbeat'ten breakbeat'e nasıl geçilir malumatı arz ediyor; yeri geliyor efsane BBC DJ'i John Peel (huzur içinde yatsın) bir toplamada bize yekpare çağdaş müzik dersi veriyor; yeri geliyor Ricardo Villalobos, Matthew Dear, M.A.N.D.Y gibi isimler nasıl bu kadar el üzerinde tutulduklarının formülünü açıklıyor. Yeri geldikçe geliyor; 9. yılında giderek efsaneleşen Fabric serisi 100 parçaya yaklaşıyor. Bize de her Fabric serisi toplamasında hafsalamıza bir hikaye daha katmak düşüyor.

Çağdaş elektronik müziği yakinen takip eden tüm takipçilere önerilecek toplamalar Fabric'inkiler. Toplayın.

7 lanetli mevsim



7 lanetli mevsim geçtikten sonra, havanın alacakaranlığa çaldığı bir vakit, koca dağın 12 insan uzunluğunda ağaçlarla kaplı yamacında göründü yılın ilk karı. Tüm ağaçlar sanki onun hayatının başlangıç tarihinin çok öncesinden beri bulundukları yerde değillermiş de, o geçerken yerlerini alıp donmuşlar gibi serilmişler önüne, ta dağların bitip göğün başladığı yere kadar. İnip yolunu asfalttan çıkarmış karlı dağa doğru, ayakları bir sonraki adımın ne kadar derine ineceğini bilmez, görmez; gözleri kısılmış huzurdan. Kulaklarına eski dostlardan biri bir ölü şiir, bir hüzünlü veda fısıldamış. Fısıldanana gülümserken bileklerinden dizlerine uzanan karın içinde gittikçe hızlanıp kara gömülene; genzi alev almış ispirtolu pamuk gibi yanana kadar koşmuş.

Suyun öteki yanındaki komşudan, 13 sene evvelinden eski dost Sakis Tolis ve çetesi Rotting Christ kulağa tekrar karla kaplı kuşların uçtuğu ama benzinli kervanların geçmediği ıssız bir dağ eteğinde çalındı. Albümü elele açan Sorrowful Farewell ve Among Two Storms'a binlerce selam...

7 lanetli mevsim geçtikten sonra, havanın alacakaranlığa çaldığı bir vakit, koca dağın 12 insan uzunluğunda ağaçlarla kaplı yamacında göründü yılın ilk karı!