I am the most beautiful boogie man...

Seneler evvelinden bir rüya :

"Besmelenin, insanı çekerken düşünmeye zorlayan uzunluğundan bile üşenip kısaltılmasının sebebini bulmaya çalışırken mutfağa doğru baktı. O eski soluk ışık,her geçen sene artan turunculuğu ve geçmişiyle yanıktı yine. Uzunlamasına mutfağın ortasında, ayaktakinin elindekini görmezden geldi.Oturan da aynı hamleyi seçmiş gibiydi. Ama ayaktaki, elindekini tutarkenki taakati , kolundan eline doğru süzülen ter damlasını gizlemek ya da bir şekilde yok etmek için göstermedi.

Aralarında bir konuşma geçip geçmediğinden emin olamadı. Fakat görüntünün ter kokulu sıcaklığından ve sessizliğinden, hadisenin yeni olmadığı sezilebiliyordu.

Gözü oturana takıldı az zaman sonra. Sükuneti ve huzuru, ellerindeki krem kokusundan bile fazlaydı. Birden birşeyler sölyer gibi oldu.

Sesten sonra, içerdeyken ne kadar sakinse , dışarı çıkarken de o kadar sakin görünen o sıcak kırmızı sıvısı, ısıttı iyice o turuncu ışığı.

Belki de Besmele bu yüzden yarım kalmıştı.

Kim bilir?"


Ve rüyanın müziği Mos Def ,kısa bir süre için , ömrümde gördüğüm en güzel gulyabani ile karşınızda...Uyanana kadar.

1 comments:

ardilla~ dedi ki...

..ve mos def ,rüyaya dahil olmam adına beni de the most beautiful boogie girl yaptı satırlara eşlik ederken gözlerim.

kimbilebilir ki efet,din denilen göreceli kavramın ilk kelimesi diye de tabir edilen"in" o zamanlarda da o ılık kırmızı eşliğinde yarım kalıp kalmadığını zaten..

Yorum Gönder