mr ve fütüristler

1900lerin ilk çeyreğinde bir kısım insan (bir kısım derken öyle az buz değil, kalabalıktılar da hani..) makineden hakkatten medet umdu. ondan çıkan sesleri, onun hareketlerini kutsadıkları manifestolar, filmler gırla gidiyordu. bolşevizm, konstrüktivizm, erken modernizm filan derken en ciddi ve hazmedilemez lafları fütüristler ettiler. bombaların düşmesiyle savaş alanında açan çiçeklerden, silahın, tankın, başka makinelerin kendine has ve fakat evrensel müziğinden dem vurdular.

"mazoşist bir estetik" dediğim zamanlar oldu, bu tuhaflıklar için; ama bugün birdenbire aydınlandım: MR makinesinin içine, üzerimde boxer'ım ve pembe bir önlükten başka hiçbir şey olmaksızın tıkıldıktan kısa süre sonra mükemmel bir müzik başladı. hem ambians açısından hem ritm, mükemmeldi diyebilirim. "makineler varken insana gerek yok" derse birileri bu aralar, eyvallah derim. squarepusher olsun, autechre olsun halt etmiş. olay MR'dadır. girin, görün. hem, akan ritmler arasına melodi yazmak için de geniş bir vaktiniz oluyor tabutun içinde. zihin açıcı.. deneyin.

mri

MR deneyimimin anısına siz kıymetli marmarseverlere mr projectile öneriyorum, sadece isim benzerliğinden.. o olmazsa da (yine de autechre iyidir) tri repatae. en hakiki mekanik hislerimle..

p.s. (hakkatten post scriptum; zira ertesi gün yazıyorum) bu mevzuua en uygun olan şarkıyı buldum: phonem'den syntax...

1 comments:

kaygan dedi ki...

Ne fütüristleri ne de aramızdaki MR-fetişistlerini üzmek istemem, ancak Philips tasarım ekibindekiler klastrofobik MR deneyiminin yaratıcılığa katkısını anlayamamışlar. Ambient teknoloji adı altında içaçıcı (pun intended) hale getirilmiş Philips MR, teknolojiden bahsederken bir Bladerunner değil, AI estetiğine özeniyor gibi.

Kendi gözlerinizle görün

Yorum Gönder