bir fikrin, görüntünün, sesin siyasi olma koşullarını düşünüp duruyordum. ilk aklıma gelen, maruz kalan kişiye, tarihine gönderme yapmadan siyaset taşıyabilen şeyin mutlak siyasi imge olduğunu varsaymak oldu. sonra vazgeçtim bundan ama yine de istisnalar var.. hazır gündem, yeni trt kanalına teğet geçiyorken anlatayım:
ilk ahmet kaya albümümü dinlediğimde çok küçüktüm.. yani o siyasi fikirlerin olamadığı bir hal vardır ya, zihin jel gibidir, işte o zamanlar.. ne mahpusluk çekmişliğimiz var, ne ailede var öyle biri, solculuk bilmeyiz, falan.. hem henüz hayata dönüş operasyonu da olmamış.. yani hiç de verimli bir ortam değil siyasi fikirler için bizim zihin. ulan, nasıl etkilendim, nasıl etkilendim belli değil! şimdi daha iyi anlıyorum bu adamın şarkılarının gücünü!
tutarsızdı, ateşliydi; dengesiz, serseriydi. lümpenin önde gideniydi, kimi zaman çekilmezdi.. güzel adamdı vesselam... herkesi bir yerden yakalayabilir beklenmedik bir anda bir şarkısı... metris türküsü'nü konserlerinden birinde çok acayip okur..
bahçeli'de bir kebapçıdan çıkarken görmüş bir arkadaşım onu, bir mercedes'e binerken; "aa, ahmet kaya!" deyivermiş.. bu da, öğleden sonra rakısının güzelleştirdiği, yumuşattığı libidosuyla "gel seni bi öpeyim, gözüm!" demiş bizim kıza; öpüşmüşler; ahmet abi gitmiş..
yazık oldu: en ünlü linç kurbanı o. şimdi, onu linç eden gerzekler onun diline nasıl ısınacaklar bakalım...
6 comments:
pass. www.pcmuzik.org
bende çok seviyordum
çok kıyak adamdı
işte onun şarkıları bu yüzden hiç unutulmucak. zaten şarkı sözleri herşeyi anlatıyor.
işte onun şarkıları bu yüzden hiç unutulmucak. zaten şarkı sözleri herşeyi anlatıyor.
anlamadılar...
Yorum Gönder