"nasıl bir araya gelecek bu ikisi" diyecek misiniz? coğrafi yakınlık diyelim.. biraz evvel waltz with bashir'i izledim. 1982 lübnan savaşının sonunda israil savunma kuvvetlerinin lübnanlı hristiyan falanjistleri sabra ve şatila'daki mülteci kamplarına alıp korunmasız filistinli mültecileri öldürmelerini izlemeleri konu ediliyor, inanır mısınız?
hafızadaki boşlukların ağır ağır dolması üzerinden giden bir kurgu... peki, hafıza yerine geldi de ne oldu? unutsan da adamlar hatırlatıyor bir kaç senede bir, düzenli olarak.. ariel şaron o zaman ordunun başındaymış... tabi bu işler şimon peres'e hafiften kükreyip kitlelerin gönlünü soğutmakla olmuyor. hemen militer aygıt açıklamasını yapıveriyor: "tabii ki silah almayı sürdüreceğiz!"
neyse, ortadoğu'da güzel şeyler de oluyor: natacha atlas'ın babası filistinli-arap, dedesi sefarad yahudisi; kendisi müslüman. müziği ise tanıma etikete gelecek türden değil. son albümüne kulak vermekte fayda var: ana hina.
1 comments:
Yarım elma gönül alma ile sakla samanı gelir zamanı arasında bi’yerlerde bir atraksiyondu bizimkisinin yaptığı. Yani ciddiyse çok komik, şakaysa hiç komik değil hatta çok vahim…
Yorum Gönder