n.ye notlar...

pek kadirşinas, pek 'haklara saygılı' mecmuamıza bir tekzip geldi. kendi ağzımızın süzgecinden geçirerek de olsa yayınlamamak, ilkelerimize aykırı davranmak olmaz mı? (aslında olmaz da, n. memnun olsun, tek dileğimiz bu)..

şubat 2009'da kültür pazarı (adorno ve horkheimer değil, radyodtü) başlıklı girimizde, ailemizin çellisti pek gıymatlı n.yi, brahms'ın piyano viyolonsel sonatının ilk kısmını (ki favorimizdir) 'oryantel' bulmakla suçlamışız. halbuki o, onu, sadece 'arabesque' bulmuş idi :)


07


eh, madem bu kadar muhabbeti oldu, o zaman dönüp, istanbul pre-modern yazımızda gönderme yaptığımız last boat from halki / heybeli’den son vapur albümünde 4. track'i teşkil eden çello taksimini dinleyelim de bir çello nasıl arabi bir güzelliği kat edermiş görelim...

(ama, n. de dinlesin ha..)

3 comments:

Deniz Ural dedi ki...

N. dinledi mi bilmeyuk. Fakat D. pek çok kez dinledi -ki özellikle bu dördüncü taksim kültür karmaşası yarattığı için kendisinde- de dinledi. Şarap mı olur yandaş, rakı mı olur bilemedi.

Bu karmaşaları yaratan Sayın Mama'ya, ve özellikle Osman'a (kıskananlar çatlasın) sonsuz teşekkürlerimle, Foxytunes'ta "Bosphorus/Bosphorus- Parça 4" olarak kendini gösteren bu taksime kendimi -yine- bırakıyorum.

Benim de bir -tekzip denemez- yorumum var, naçizane.
"Onu sevmek kolay; herkes sever oryantal ezgileri!” yerine "onu sevmek kolay; bizler severiz oryantal ezgileri!” demek lazım bence. Bilahare konuşula.

n. dedi ki...

Konu nerelere gelmiş de haberim olmamış… Evvela Brahms abimizin mi minör viyolonsel-piyano sonatına ‘oryantel’ demişim, pek muhterem yazarım da bu konuyu magazinel bi edayla buraya taşımış. Çok güzel de olmuş:) Yanlış anlaşılma olduğunu sölediğimde de ben mutlu olayım diye düzeltme verdi, eksik olmasın:) Ama iş çığrından çıkmış, ‘oryantel’ olmuş ‘arabesque’ ve ben daha da dipte. Milyon tekzip de verilse, feriştahı da gelse kanımca ben bu durumu istediğim şekilde açıklayamam. Ama denemekten de kaçınmam…

Bilindiği üzre Brahms’ın mi minör sonatı doğu ezgileriyle alakası olmayan, romantizmin doruklarından kopup bağrımıza bağrımıza yapışıp, bizi kahreden çok güzel bir ezgiyle kulaklarımıza giriş yapar. Güzel melodidir, doğrudur! Çalarken kendinden geçer insan. Evet, kendimden biliyorum... Ama bu buram buram romantizm kokan sonat, bazen ‘arabesque’ in -hani o insanı yerlerde süründüren, jilet-bıçak çektiren, ruhunu emip bitiren, bitap bırakan, aciz hissettiren- havasını da vermektedir. Benim anlatmak istediğim husus bu yönde idi... Her neyseeee, sözlerimi ‘Y Viva Oriental!’ diyerek bitirmek istiyor, kulak mamasının epey bi dışına çıkmış olduğumu düşünerek de özrümü kabul eylemenizi diliyorum... Müzikler lezzetli, site güzel. Ellerinize, gözlerinize, kulaklarınıza sağlık:)

nev'i şahsına münhasır n.

sputnik dedi ki...

sevgili N.
Efendim bizler kulak mamasının dışına değil bilakis kalbine doğru gittiğinizi belirtmekten geniş geniş hazlar duyan bir güruh olarak sadece tekziplere, özürlere değil, sitemiz vasıtasıyla deneyimlediğiniz her albüme yazılarınızı yorumlarınızı bekleriz. Özür ne kelime , bu kulaklar kıvamında pişmiş mamaların olduğu her sofraya oturur ,hiiiç merak etmeyiniz.

Continuo!

Yorum Gönder