seriye bağlanan tek atım






İşin başından beri, hatıratımızı muhtelif musikiler üzerinden kurduğumuzu ve belki de asıl amacın kurulan bu kurgusal "an"ları yeniden yaratmak olduğu hakikatini defahatle tekrarladık. Peki ya belirli bir zaman dilimi kayıt altına alınmasaydı n'olurdu? Herşeyi "ya save edip ya terk ettiğimiz" gerçeği, aciz beynimizin en acıklı faturası ya hani, WARP'un yeni gözdesi Bibio'nun Mind Bokeh gibilerine maruz kaldığımızda bu fatura iyiden iyiye ağırlaşıyor. Bu tip işleri "deneysel folk-tronica" olarak adlandırıp bu terimleri günlük hayatlarında da bir an olsun durup düşünmeden kullananlar zaten bir muamma, naçizane yoldaşınızın takıldığı "an"lar o tek atımlık bir anlık "an"lar...

Olan bitenin bizatihi kendisini, albümün açılış parçası "Excuses"daki melodilere bir "an"lık takılmak olarak tanımladıktan sonra, o takıldığı yere mıhlanan insanlar, müzik endüstrisinin son 20 yılda geldiği şu "one-hit-wonder" meselesini de iyi tanımlayıp açıklayacak insanlardır! "Artık müziği değil, sesleri dinler hale geldik, meramımız budur..." diyen bir dinozor kısmen ne kadar haklı ise de, es geçtiği estetiğin ruhlarımızdaki tezahüründen de o kadar bihaber sanki. Koca bir albüm ile, o albümdeki herhangi bir şarkı arasındaki fark (veya ilişki) nedir hakikaten? Tüm hayatımız ve hatıratımızla, o bütünün içinden akla gelen ilk sahne arasındaki ilişkidir işte o. Değil midir? Bir daha "Excuses..."

0 comments:

Yorum Gönder