evet!




“Darısı başına”lardan arta kalan yüzlerce altın rengi tel tokaya, siyah şişelere ve onların fırlattığı mantarlara bakar vaziyette, “darısı”nın anlamından çok ayakkabıların dibine -özensizce- çıkarılıp, ayakların uzatıldığı koltuğa oturttuğum hayal kırıklıklarıma hafiiiiifçe kadeh kaldırırken, cümlelerimi müzik setinin ağzına tıktığım bir cd ile kısa kesebileceğim, gürültüsüz günleri hayal ettim de, aptal saat sesi olmasın, tatlı bir davul girişi yeter.



"Aşıkların boşa çıkarmak istediği, tıpkı kendilerinden öncekilerin çıkardığı bu sona eriştir işte!"

0 comments:

Yorum Gönder