yaz geçer

akşam serinliği öğleden sonralara, gece ayazı sabahlara sarktı. kılık kıyafette bir kalınlaşma, uzama hasıl oldu. ayak parmaklarımız sandaletlerin içinde kıvrılır, kendi içine bükülür oldu kimi saatlerde. şehir doldu: boş daire pencerelerinde sabit gözbebekleri gibi bakaduran kiralık ilanları teker teker iniyor, yerlerine de, ağır ağır, rengarenk öğrenci perdeleri.

halbuki bu yazdan umudumuz vardı: derinliksiz ve eğlenceli bir yaz mı olsun, yoksa derinlikli ve durgun mu, diye sorup durmuş, ikisini de becerememiştik.



alman tekno ve acid trance ikilisi hardfloor'un da damn phreak noize phunk mahlasıyla taaa 99'da yayınladıkları electric crate digger, tam da tüm yazı geçirmek istediğimiz chill-out kafasına funky bir fon oluşturmaktaymış meğer. biraz geç kaldık ya, olsun, bari kapanışını bu yazın, yapıverelim şununla.


1 comments:

miss papix dedi ki...

edip cansever "karşınızda eylülün sesi" demeden hiçbir yerde yaz bitmez!

Baylar! / Bin dokuz yüz seksen birdeyiz / Karşınızda eylülün sesi / Ağustos çekildi;eylülün sesi / birazdan konuşacak / ''Bu dünyada yaşamak can sıkıcı bir şeydir baylar.'' / Tepelerde bulamaçların kahverengi eridiği / Eriyip sarı sarı aktığı bir mevsim / Bir saat gibi işlerken avucumdaki güz çiçeği / Yosunların kapılara usulca / Tırmanıp yerleştiği / Yani eylülün sesi;buysa çok iyi baylar. / Yaz geçti,sözgelimi midyelerden yorulduk / Eni boyu belirsiz bir ıslaklıktan / Upuzun gündüzlerden,sevimsiz otellerden / Eylül ki, sorabilirmi / Hüzünler iç kamaştırıyor,aşklarsa niye yoksul / Bir asfaltın kuru sıcak soğuğundayız / Oysa bir deniz feneri mevsimsiz ölür baylar. / dahası / Bu düğmesiz giysileri şöylece giymek / Bir boşluğu giyinmekmi olur / Olsun / İşte karşınızda ekimin sesi / Kasımın sesi sonra / Yağmurun eşliğinde-çocuğunu emziriyor yaz- / Bundan böyle günlerimiz nasıl geçecek baylar. / Herşey o kadar dokunaklı ki / Eylülsem,istemeden kırılıyorsam bazen / Dağınık,renksiz bir mozayık gibiysem / Üstelik yalnızsam bir de-telefonda kuş sesleri-Aynalardan duvarlara bir üzünç akıntısı / Bu dünyada çekingen olmak çok iyi bir şeydir baylar / Sonra bir kır kahvesi kendini okurken / Masaları toplanmış,bardakları toplanmış / Tam kendini okurken / Derim ki bir semti iyi tanımak kadar / İyi tanımalı dünyayı / Açın radyolarınızı:eylülün sesi / Bu dünyada can sıkıntısının bir başka anlamı var baylar./Elmalar silik silik kırmızı artık-olsun- / Gözlerimiz tozlanmış,kirli / Gizlisi yok bu dünyada böyle sıkılmak iyi / Sıkılmak iyi baylar / Biz hazır tuttukça böyle / İçi yangından alev alev / Dışı buz tutmuş kalplerimizi.

Yorum Gönder