kundaklanacağız demiştik


4/4'lük minimal (hatta click-house vs...) ritimler iyi güzel de, yine de tekno ve house müziğin ekseriyetinin eksikliğini hissettiği o çapı, o"derinlik" hissini her alternatif başka şekilde doldurmaya çabalamakta. Dub-Tech (dümtek'a düm-tek) ve dubstep, işi (yer yer reggae'ya kadar savurarak) iyicene yer altına çekedursun, onu çok daha estetik ve hayli havalı podyumlara çıkartanlar da var tabi...Örneğin göz bebeğimiz electro, bu açığı (açıyı) sert distorsiyonlar, uyumsuz-aksak ritim ve melodi geçişleri, yer yer kullanılan electroclash kalıntısı (cyber)punk vokaller ve belki de kökleri breakbeat günlerine kadar uzanan zekice kurgulanmış kompozisyonlarla tamamlıyor.


Kariyerine başladığından beri uğruna düzmediğimiz methiye kalmayan Tiga, o kıvamı tam tutmuş electro'suna, Zombie Nation'ı da dahil ediyor ve ortaya bir büyük deva çıkıyor: ZZT!

Tiga, kundaklamaya devam ediyor!

vodka evi

Kulak maması yazarlarından sevgili alibaba'nın bir öğle vakti molotov kokteyli gibi kulağımıza atıp kaçtığı Slavaki seti, kuzeydeki hayatın çekiciliğini, tam da unuttuğumuz bir anda hatırlatmasıyla gönlümüzü aldı götürdü. Moskova'daki Solyanka Club'da kaydedilen set, tüm kömünist şirinlere geliyor ve biz de tüm şirinliğimizle, alibaba'nın gıyabında, kuzeydeki hal ve vaziyete düşük bpm'li house dalgalarıyla asılıyoruz.