The Past: Our cradle, not our prison; there is danger as well as appeal in its glamour. The past is for inspiration, not imitation, for continuation, not repetition.
'Simetri değişik şekillerde gözlemlenebilir: Geçen zamana nazaran, bir hacimsel ilişkiye istinaden, ölçeklendirme, döndürme ve aynalama gibi geometrik dönüşümler vasıtasıyla, diğer işlevsel fonksiyonlar vasıtasıyla (düzenli bir desen ile kaplı yer döşemesi, vb), soyut nesnelerin durumu olarak bilimsel modeller, dil, müzik, ve hatta bilginin kendisi. Simetrik nesneler, bir kişi, kristal, desenli örtü, yer döşemesi veya molekül, ve hatta soyut bir nesne gibi bir özdek(madde) olabilir.'
Nedir Kapitalizm? Üretim
araçlarının burjuvazi dediğimiz bir azınlığın elinde olması ve büyük çoğunluğun
hayatlarını idame ettirecek bir ücret karşılığında emeklerini satarak kanlarından,
canlarından, alın terlerinden kapitalistlere kâr devşirmeleridir.
Bir üretim biçimidir kapitalizm.
Ama aynı zamanda üretilen şeylerin tüketilmesi yani satın alınması gerekir ki işler
tıkırında gitsin. Kapitalizmin olağan krizlerinin çıkış noktası çoğunlukla üretim
değil tüketimdir. İnsanları tüketime teşvik etmek
kapitalizmin en önemli görevidir. Son zamanlarda tüketim
çılgınlığı sayesinde finansal krizlere neden olsa da böyledir bu. İnsanlar kapitalizmin bu işleyişini
kavramaktan uzaktırlar. “Kapitalizm” lafını telaffuz bile etmezler ki... Nasıl sorgulasınlar?
Ama bir gün vardır ki:
14 Şubat Sevgililer Günü ya da orijinal haliyle Saint Valentine's Day (commonly known
asValentine's Day).
O gün (ki
bugündür) geldi mi herkes birer Marksist, kapitalizmin Van Helsing’i kesilir.
Sevgilisi olmayandan olana, evlisinden boşanmışına bir çok insan atıp tutar.
Halbuki daha geçen gün onuncu çift ayakkabı alınmış ya da geçen sene alınan akıllı telefon daha akıllısıyla yeni değiştirilmiştir. “Benim sevgilim, karım,
çocuğum, annem, babam vs. bana her gün kıymetli, düşmem bu kapitalizm tuzağına”
diyenler bilmezler ki kapitalizm için her gün kıymetlidir.
14 Şubat da diğer
kalan 364 gün 6 saat gibi kapitalisttir. Ne daha eksik ne daha fazla. Bugün
üzerinden bir eleştiri ya da eylemlilik olacaksa bu onun kapitalist doğasına karşı değil muhafazakar
bir şekilde algılanışına karşı yapılmalıdır. Sevgililer günü, parti
liderlerinin halka duyduğu yalan sevgiye, aile içi şiddetli sevgiye, arkadaşlarımıza beslenen muhabbete, tanrıya/peygambere olan aşka yem edilmemelidir (sevgiler günü vesilesiyle dile getirilen sevgi çeşitleridir bunlar). Bugün, kuytuda ya da imzasız-yüzüksüz ev paylaşıp sevişenlerin, erkek erkeğe sevişenlerin, kadın
kadına sevişenlerin, nizami şekilde sevişenlerin, hayvan gibi sevişenlerin, sevişmeyip
sadece öpüşenlerin, sevişemeyip kendiyle oynayanların, sevişmeden önce doğum kontrol hapı/prezervatif
kullananların, bunları kullanmayıp doğacak kazaları tıbbi yöntemlerle
çözenlerin kısacası tüm "ahlaksızların" günü olmalıdır.
Başımızda bulunanların “aşk” ilişkilerine bakış açısı malum. Bu bakış sadece düzenin işleyeceği düzlemi görmek ister ve heteroseksüellik, evlilik ve çocuk bu düzlemin sacayaklarıdır. Adı “sevgili” gibi müstehcen bir kelime olan bir günü, bu sacayakları kesecek testerenin dişlilerinden biri olacak şekilde törpülemek gerekiyor. Alalım elimize bir eğe ve sevgililer gününün bütün ahlaksızlığını ortaya çıkaralım. Ve en sonunda alalım o eğeyi Aziz Valentine’in kalbine saplayalım. Başımızdaki vampirlerin kalbi niyetine...