bıktırma pahasına fink'e dönüyorum ve yeni bir hissiyat kazısının sonuçlarını açıklıyorum:
fink'te beni bunca etkileyen şeyin ne olduğunu sözle anlatamam. ne ki seneler evvel, biraz da gecikerek, 1996 sonunda dinlediğim bir albümün etkisiyle karşılaştırmalı anla(y)(t)abilirim ancak.
yaşar kurt, tıfıl yaşamımıza bir sokak şarkıcısı olarak girmiş idi. pek tuhaf, pek hüzünlü zamanlardı. stüdyoya sadece gitarıyla girip içinden geldiğince söylediği şarkılardan mürekkep "sokak şarkıları" albümü, garipsemeyiniz, bende bir devrim alametiydi.
tekrar tekrar dinlemekte, giderek fink'e bağlamakta bir sakınca görmüyorum. faide görüyorum, bilakis... 'hırsızlar'ı dinleyin, tekrar konuşalım..
4 comments:
şifre: pcmp3.net
Ahmet kaya, Yaşar kurt... Daha kimleri düşürecek buralara bakalım bu Fink. Hayır ben neremle dinliyorum bu adamı anlamadım. Hani şu her sene MTV, Grammy vs. ödülleri alan parlak çocukların zımpara görmüşünden fazlası değilmiş gibi geldi bana. Ama referans sağlam. N'apalım ölene kadar mokoko :)
eyvah! justin timberlake hayranlığıyla çizdirdiğimiz karizma fink münasebetiyle yerle yeksan mı oldu yoksam? :)
Dedik ya şimdi böyle şeyler, yakındır Justin Timberlake feat. Fink.
Justin'e ayrı hastayız Fink'e ayrı lan! alayına isyan!
Yorum Gönder