izmir yanıyor, ya da, sezen aksu kimdir? kimlerle takılır?

sundurmanın altında öğle sıcağında böyle bir başlıktan başkası mümkün mü, kan ter içindeki mamaperver terakki fırkasının pek kıymetli üyeleri?

senelerdir şaşırtıcı kuvette bir "kanserojen şarkı sözü ve beste fabrikası" olarak çalışmakta olan kraliçe'yi arkadaşlarıyla birlikte canlı dinlemek nasip oldu sonunda, naçiz yazarınıza. bir sayfiye kasabasının açıkhava sahnesinde sezen aksu ve arkadaşları saatlerce çaldılar söylediler. avrupa turnesi için hazırlanmış konserde roman havasından rebetikoya, hicazdan latine kadar ne kadar çeşit varsa kraliçe'nin ürettiği, çalındı. hem, 'arkadaşları' da ara ara kendilerine ait olanları sıkıştırdılar. fahir atakoğlu, erkan oğur, seden gürel, orhan topçuoğlu gibi ağır topların tek tek sahneye davet edilişleri hoştu pek tabii ki, ama dahası, sezen'in nasıl sezen olduğuna ilişkin organizasyonel şemayı da göz önüne seriyordu. biraz da evropai bir kulağa ordövr niyetine bir şey sunuluyordu..

yeni albümü duymuşsunuzdur, nicedir yazacağım, yazamadım: özellikle baladlarda (damar?) çıtayı yükseltmiş kraliçe: izmir yanıyor adlı damarında, örneğin, bizi bizden alıyor. aslında konserde de edindiğim izlenime kapı açacak bu şarkı: sezen aksu biraz da ege, izmirli kadın, efelik, vs. gibi mitleri yeniden yazar durumda son zamanlarda. dönüp kalbim ege'de kaldı, izmir şarkı sözlerine bakarsak,


"aslında kendiniz şarkı söylemek istiyorsunuz, ama siz söylerken benim de burada olmamı istiyorsunuz"

0 comments:

Yorum Gönder