lokumun tazesi 70'lerden


1970'li yıllar hakkında söylenebilecek şeyleri buraya sığdırmakta, şu klavyeye basmakta o kadar yetersiziz ki..
Bu mamaya konu olan plak Bosporus Bridges garpta underground da olsa 60'lar ve 70'ler boyunca altın çağını yaşayan soul ve funk'ın yine o tarihlerde İstanbul'daki tezahürü. Bu tezahür tıpkı 2000'lerin sonlarındaki dubstep'in grime'ın batıyla benzer zamanlarda yeraltında üç beş kişiye sirayet etmesini (o tarihlerdeki iletişim olanaklarının kısıtlılığı bir tarafa) anımsatıyor. Durul Gence'ler, Erkut Taçkın'lar, Erol Pekcan'lar, Erkin Koray'lar, Okay Temiz'ler ve hepsinden de ötesi Ferdi Özbeğen'ler (kendisini hiç bu kadar cool, bu kadar groovy görmemiştik) o senelerde batıdaki underground kulüplerde ne dönüyorsa köprüden bu tarafa geçirmişler; kah altyapı imitasyonunun üzerine yeni söz ekleştirmişler, kah mehter marşını "tam kıvamında" groove'laştırıp tiye almışlar. 1968 ila 1978 arasını kapsayan bu toplama plak, istisnasız tüm mamacılara birşeyler anlatacak. Ahşap bavulunun üzerine oturup 1970 ila 1973 arası süren inşaası sırasında, boğaziçi köprüsünün şantiyesinde çalışmaya gelen işçilerden birinin hissettikleri gibi. Başka diyarlarda bunların alalarının olduğunun farkında ama, görüntü de pek ala be...Istanbul'un groove'u üzerinden 30-40 sene geçse de hala boğazın sularında.

1 comments:

gece ağacı dedi ki...

evvelden de söylediğim gibi: seviyorum 70'leri!

Yorum Gönder