ahşap akşamüzeri masaları


Rai'nin sadece 90'lara ait gelip geçici bir aperatif olduğunu söylediler.  Emile emile kuruyan Kuzey Afrika'nın, dibi düşesice Fransa'daki tezahürüdür diyip, küçümsediler.  Avrupalı birkaç pop yıldızının bir iki albümüne döktüğü çöl baharatıdır; eceli yakındır dediler.

Sağolsun Raşid bunların hiç birine kulak asmadı, The Clash (En sıkı Ankara'lılardan biri Joe Strummer'a bin selam!) yadigarı Rock The Casbah'ı "Rock El Casbah" yaparak cool'luğun kitabını yazdı kitabını!  Öyle bir performanstan böyle bir klip de çıkınca Abidin'e sorulan mutluluk sualleri bile manasız kaldı.

Bir muhattaba, ahşap bir masada, akşamüzeri sükuneti eşliğinde sorulan ağdalı sual "sen mutluluğun resmini yapabilir misin?" olmamalı belki. "Şu arkada sonsuza kadar yürüyecekmiş gibi duran yaylıların hikayesini anlatsana?" olmalı.  Nokta:


2 comments:

seco dedi ki...

Hikaye, masadaki soğuk bira bardağının üzerindeki damlaları, çimen üzerindeki çiy taneleri sanan akşamüstü rüzgarının,zaman ve mekan yitimli, yarenlik sevdasına benzer...

sputnick dedi ki...

:) bir daha çal raşid.

Yorum Gönder